Retina Nedir?

Retina gözün en iç tabakasıdır. Bu tabakada ışığı algılayan ve elektrik sinyallerine çeviren reseptörler bulunur. Bu reseptörler bütün retinaya yayılmış olsa da makula veya sarı benek adı verilen bölgede daha yoğun olarak bulunur. Korneadan geçip göz merceğinde kırılmaya uğrayan ışık ışınları retina üzerine düşer. Retinada bir problem olması durumunda ışık algılanması bozulacağından görme bozuklukları ortaya çıkar.

Retina Muayenesi Nasıl Yapılır?

Gözün retinası zarar görürse görme duyusunda bozukluklar oluşur. Retinayı etkileyen birçok hastalık özellikle ilerleyen yaş ile birlikte ortaya çıkar. Bu hastalıkların bazıları belirti vermeyerek sinsi şekilde seyreder veya bazı hastalıklar belirti vermeye başladığında tedavi için geç kalınmış olabilir. Hastalıkların erken teşhisi için retina muayenesi son derece önemlidir. Göz ile ilgili herhangi bir şikayetiniz olmasa bile her iki yılda bir, ailede benzer öykü varsa her yıl göz ve retina muayenesi yaptırılmalıdır.

Retina incelemesi için oftalmoskop adı verilen alet kullanılır. Bu alet mercek ve ışık kaynağından oluşur. Göz bebeği içerisinden bakılarak retina bölgesindeki yapılar ve bu yapılardaki problemler görülebilir.

Retina Hastalıkları Nelerdir?

Retina hasarına sebep olarak görme problemlerine yol açan farklı hastalıklar vardır. Bu hastalıkların bazıları acil müdahale gerektirir.

• Retina dekolmanı: Retinada sinir tabakası ile pigment tabakasının birbirinden ayrılması durumudur. Yırtıklı veya yırtıksız dekolman olarak görülen bu hastalık acil müdahale gerektirir. Gerekli müdahalenin yapılmaması durumunda hastada kalıcı görme kayıpları oluşur. Retina bu tabakadan ayrılırsa beslenemez. Bunun sonucunda hücreler ölür. Reseptör hücrelerinin ölmesi kalıcı körlüğe sebep olur. Retina dekolmanı görüldüğünde hücreler zarar görmeden müdahale etmek gerekir. Göz muayenesi yırtıkların tespiti açısından önemlidir. Detaylı göz dibi muayenesi ile kalıcı görme problemleri engellenebilir. Dekolman gelişmeden yırtık tespit edilirse lazer tedavisi kullanır ve tamir edilir. Katarakt gibi problemler göz dibinin dışardan görülmesine engel olur. Göz dibi muayenesi yapılamayan hastalarda göz ultrasonografisi kullanılabilir.
• Retina damar hastalıkları: Retinada bulunan kan damarlarının kanaması veya şişmesi sonu görüntü kaybı oluşur. Bu durum diyabet ve hipertansiyon hastalıklarında damar içi kan basıncının artması sonucu ortaya çıkar. Görme kaybının engellenmesi ve retina hasarının önüne geçilmesi için sebep olan hastalığın tedavi edilmesi gerekir.
• Makula dejenerasyonu: Görüntü reseptörlerinin bol miktarda bulunduğu makula bölgesinin çeşitli sebeplerden dolayı zarar görmesidir. En sık karşılaşılan türü AMDhastalığı olarak da kısaltılan yaşa bağlı makula dejenerasyonudur. 60 yaşın üzerinde hastalarda meydana gelen görme kayıplarının en büyük sebebi AMD’dir. Güneş ışınları, sigara, çeşitli hastalıklar ve genetik yatkınlık hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabilmektedir. AMD hastalığının farklı türleri vardır. Genellikle belirti vermeden ve sinsice ilerleyen hastalığın ileri safhalarda tedavisi mümkün olmayabilir. Çeşitli lazer tedavileri ile hastalığın ilerlemesi kontrol altına alınabilir.